Kade-i Ahire, İslam tasavvufunda ve edebiyatında, ölümden sonraki hayatı, ahireti ve o hayattaki manevi deneyimleri sembolize eden derin anlamlar taşıyan bir kavramdır. Kelime anlamı olarak "son kadeh" anlamına gelir. Genellikle tasavvufi şiirlerde ve metinlerde, dünyevi zevklerden arınma, Allah'a yakınlaşma ve nihai kurtuluşa ulaşma yolculuğunu ifade etmek için kullanılır.
"Kade" kelimesi Farsça kökenli olup, içki içmek için kullanılan kap, bardak veya kâse anlamına gelir. "Ahire" ise Arapça kökenli olup "sonraki, son" manasına gelir ve İslam inancında dünya hayatının sonu ve ölümden sonraki ebedi hayatı ifade eder. Dolayısıyla "Kade-i Ahire" tamlaması, "son kadeh", "ölümden sonraki kadeh" veya "ebedi hayatın kadehi" gibi anlamlara gelebilir.
Tasavvufta Kade-i Ahire, birçok farklı sembolik anlamı barındırır:
Kade-i Ahire, Türk-İslam edebiyatında, özellikle de tasavvufi şiirlerde sıkça kullanılan bir motiftir. Mevlana Celaleddin Rumi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi önemli mutasavvıfların şiirlerinde, Kade-i Ahire sık sık geçer ve derin manevi anlamlar içerir.
Bu kavram, sadece şiirlerde değil, aynı zamanda hat sanatında, tezhip sanatında ve diğer geleneksel sanat dallarında da farklı şekillerde ifade bulmuştur.
Kade-i Ahire'nin anlamı, farklı tasavvufi ekollerde ve yorumlarda değişiklik gösterebilir. Bazı sufiler için bu kadeh, doğrudan doğruya Allah'ın aşkını ve tecellisini temsil ederken, bazıları için ise daha sembolik bir anlam taşır ve manevi bir yolculuğun farklı aşamalarını ifade eder.
Kade-i Ahire, İslam düşüncesinde ve özellikle tasavvufta, ölümden sonraki hayatı, Allah'a yakınlaşmayı ve nihai kurtuluşu sembolize eden derin anlamlar taşıyan bir kavramdır. Bu kavram, edebiyat, sanat ve düşünce dünyasında önemli bir yer tutar ve insanlara manevi bir yolculukta rehberlik etmeye devam eder.